Examples of using "Leiche" in a sentence and their turkish translations:
Hiç kimse.
bütün amaçları ceset bozulmasın
- Cesedimi çiğnemeden olmaz.
- Cesedimi çiğnemen lazım.
Tom'un cesedi yakıldı.
"Odada bir ceset var mıydı?" "Hayır, orada hiç ceset yoktu"
Bu cesedi saklamak zorundayız.
- Akbabalar ölü beden üzerinde çember şeklinde hareket ettiler.
- Akbabalar leşin üzerinde daire çiziyordu.
Leyla'nın köpeği bir ceset buldu.
Arabanın bagajında bir ceset var.
Tom sahilde bir ceset buldu.
Tom'un cesedi bataklıkta bulundu.
Bu utanç verici bir sır.
Tom, "cesetten kurtulmalıyız" dedi.
Her ailenin utanılacak bir sırrı vardır.
Cesedin kimliği henüz belirlenmedi.
ceset bozulmasın diye kendini mumyalatmış
Eldiven olmadan cesede dokunamam.
Polis, cesedi gazeteyle örttü.
Polis, Tom'un vücudunu limanda yüzerken buldu.
Polis Tom'un cesedini mutfakta buldu.
Tom'un cesedi ıssız bir yolda bulundu.
Başı kesilmiş bir ceset adli tabibin masasındaydı.
Cesedi bulan bekçiydi.
Polis, Tom'un cesedin ahırın arkasındaki sığ bir mezarda buldu.
Tom cesetin nereye gömüldüğünü bildiğini söyledi.
Kurbanın vücudu halı üzerinde yüzü aşağıya bakacak şekilde yatıyordu.
Polisler kurbanın Tom olduğunu düşündü fakat cesedi tanıyamadılar.
Polis buranın yakınlarında sahile vurmuş bir ceset buldu.
Polisler park yakınında terk edilmiş bir arabada bir ceset buldu.
Ayı bir cesede dokunmaz.
O, ölü bedeni görünce korktu.
Polis, terk edilmiş araba ile üç kilometre uzakta bulunan ceset arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyor.