Examples of using "Laute" in a sentence and their turkish translations:
Gürültücü yavrularla olmaz.
Yüksek sesli müzikten hoşlanırım.
Yüksek sesli müzik beni rahatsız ediyor.
Yüksek sesli müziğe dayanamıyorum.
O yüksek bir sese sahip.
Tom yüksek sesli müziği sevmez.
Tom'un yüksek bir sesi var.
Yüksek gürültü beni delirtiyor.
Ben gürültülü çocuklara tahammül edemem.
Onun yüksek sesi dikkatimi çekti.
Yüksek sesli matkap, kocasına baş ağrısı verdi.
Komşularımız geceleri genellikle yüksek sesli müzik çalar.
Dan yüksek seste müziğe sinirlendi.
Fred yüksek sesli müzik duyduğunda, rahatsız olur.
Grup hâlinde gezmek, yüksek sesle müzik çalmak, fener ve sopa taşımak
Tom, Mary'nin soyadını öğrenmek istiyordu.
Tom, Mary'ye soyadını sordu.