Examples of using "Irgendwie" in a sentence and their turkish translations:
Yardım etmek için yapabileceğin bir şey var mı?
O garip bir şey.
Şimdi biraz şaşkın hissediyorum.
Adeta tüyler ürpertici.
Biraz uykulu hissediyorum.
Bir yolunu bulup kendini kurtardı.
Yardım edebileceğimiz herhangi bir şey var mı?
Bu biraz eğlenceli.
O az çok komik.
O az çok komikti.
Ben Tom'u biraz sevdim.
Tom'u biraz özlüyorum.
Bu az çok önemli.
Her nasılsa, Tom biliyordu.
Mary biraz sevimli.
Tom biraz kızgın görünüyor.
Onu biraz seviyorum.
Tom biraz sevimli.
Tatlı gibiydi.
Bunun sizin için herhangi bir faydası var mı?
Buradan inmenin bir yolunu bulmalıyım.
Bu aşağı iniş güzergâhımız olacak.
ama bir şekilde bunu biliyorlar
...aslında bir şekilde rahatladım.
O biraz güzel, değil mi?
Tom biraz John'a benziyor.
Bu beni biraz mutlu ediyor.
Bu iş biraz sıkıcı.
Bunun biraz tuhaf olduğunu düşündüm.
Sana bir şeyde yardım edebilir miyiz?
Tom'un yanında yaşayan adam oldukça tuhaf.
Tom'a biraz benziyorsun.
Seni kızdıracak bir şey yaptım mı?
Tom biraz sıkılmış görünüyor.
Bu beni biraz şaşırttı.
Tom Mary'nin az çok sevimli olduğunu düşünüyor.
Bir şekilde geçineceğim.
Herhangi bir kimliğiniz var mı?
Sana yardımcı olabileceğim bir şey var mı?
Ah, biraz kızgınım!
Tom'un biraz sevimli olduğunu düşündüm.
- Onu durdurmanın bir yolunu bulmalıyız.
- Onu durdurmak için bir yol bulmalıyız.
Tom'un hâline biraz üzülüyorum.
- Yardım edebileceğim bir şey varsa söyle.
- Yardımcı olabileceğim bir şeyler varsa söyleyin.
Aşağıya inmenin yolunu bulmalıyım.
Onu bir şekilde dışarı çıkartmaya çalışacağız.
Mary biraz sevimli, değil mi?
Tom neden farklı olmalı?
Bence Tom Mary'den az çok hoşlanıyor.
Onun hakkında sadece bir şey var.
Sana oldukça aşık oldum.
- Yardım edebileceğim bir şey var mı?
- Yardımcı olabileceğim bir şey var mı?
Bu biraz açık değil mi?
Ben biraz odak noktamı kaybettim.
Yardım etmek için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Size biraz yardım edebileceğimi umuyorum.
Şu adam belli belirsiz tanıdık görünüyor.
Biraz yardımcı olabileceğimi düşündüm.
Gerçekten canım okumak istemiyor.
Şu anda sadece biraz yalnız olmak istiyorum.
Bu ilacın gerçekten bana bir faydası olacak mı?
Bir tür kafamda ışıklar söndü gibi oldu.
Bir yolunu bulup ormanı geçeceğiz.
Aslında biraz ciddiydim.
Mary sincaplarla ilgili her şeyi toplar.
Her nasılsa Tom, Mary'nin tipi gibi gözükmüyor.
Bunun olmasını bekliyor gibiydik.
Sinirlenince çok tatlı oluyorsun.
Tom gerçekten akıllı ve aynı zamanda sevimli sayılır.
Ben havaya biraz alıştım.
- Bu kitap için herhangi bir cazibe hissediyor musun?
- Bu kitap için herhangi bir çekicilik hissediyor musun?
Nehri geçmenin bir yolu olmalı.
Bir şekilde bunu düşürmüş. Yani buraya kesinlikle girmiş.
O bir şekilde nehri yüzerek geçebildi.
Tom'dan parayı bir şekilde alacağım.
İnsanlar bana bugün farklı davranıyorlar gibi görünüyor.
Tom bir yolunu bulup nehrin karşısına yüzerek geçmeyi başarmış.
Karnındaki ağrı künt bir ağrı mı, bıçak saplanır gibi mi, yoksa kramp şeklinde ya da başka türlü bir ağrı mı?
Bir şekilde bunu düşürmüş. Yani buraya kesinlikle girmiş.
Bir şekilde önündeki şeyin tehlikeli olmadığını fark ediyor,
Sanki bana bakıyordu ama aslında yere bakıyordu.
...ahtapot gibi düşünüyordum. Ve bunlar bir açıdan aşırı yorucuydu.
Tom'a ulaşmak için bir yol bulmaya çalışıyorum ama bulamıyorum.
Bunun için seni suçlayabilmemin bir yolu var mı?
Bununla ilgili herhangi bir vergi var mı?
Garip görünmüyor ama nedense garip hissettiriyor.
Öğrenciler sıkılırlarsa kendilerini eğlendirmek için yollar bulurlar.
Bana yardım etmek için bir şey yapamaz mısınız?
Biz kızlar hakkında endişelenmeyin. Yapacak bir şey bulacağız.
Polis, Tom'un cinayete bir şekilde karıştığına inanıyor.
Yarının son gün olduğunu düşündükçe yalnız hissediyorum.
Tom'a yardım etmek için bir şey yapmamız gerekmiyor mu?
Kendini bir şekilde en az tehlikeli olan yere almayı başarmış. Yani köpek balığının sırtına.
İki gömlek arasında bir fark olup olmadığını bilmiyorum. Onlar benim için aynıdır.