Examples of using "Grobe" in a sentence and their turkish translations:
Onun kaba tavrından hoşlanmıyorum.
Tom soğanı kaba bir şekilde doğranmıştı.
Ona böylesine kaba şeyler söylememelisin.
Polis kızın kayıp köpeğinin bir çırpıştırma resmini yapmasını istedi.
Onun nerede olduğuyla ilgili kabaca bir fikrim var.