Examples of using "Gewissen" in a sentence and their turkish translations:
Vicdanım beni rahatsız ediyor.
Ben senin vicdanınım
birazcık bile vicdanı olan insanların
Onun açık bir bilinci vardı.
Benim vicdanım temiz.
- Vicdan azabı çekiyorum.
- Vicdanım rahat etmiyor.
Benim bir vicdan azabım vardı.
Benim vicdan azabım yok.
En yumuşak yastık temiz bir vicdandır.
Tom vicdan azabı çekiyor gibi görünüyor.
Bunun hakkında suçlu hissettim.
Çok suçlu hissediyorum.
Şimdi suçlu hissediyorum.
Ben bu konuda suçlu hissetmiyorum.
Bu bana belli birini hatırlatıyor...
O belli bir politikacının desteğine sahip.
Seni suçlu hissettirmeye çalışmıyorum.
Tom'un bir vicdanı yok.
Ona kendi vicdanı tarafından eziyet ediliyor.
Ben suçlu ve üzgün hissettim.
Tom kendini biraz suçlu hissetmeye başladı.
Tom sarhoş bir sürücü tarafından öldürüldü.
Bir dereceye kadar seninle aynı fikirdeyim.
Ve belki, belli noktaya kadar
Onun hiç vicdanı yok.
Artık vicdanı rahat bir biçimde eve gidebilirim.
Beni suçlu hissettirmeye çalışmayı bırak.
- Tom bu konuda kötü hissettiğini söyledi.
- Tom bana onun hakkında kötü hissettiğini söyledi.
Tom Mary ile bir noktaya kadar aynı fikirde.
Kalbimiz her zaman bize ne yapacağımızı ve neyden kaçınacağımızı söyler.
Mary onun kızına bağırmakla ilgili kendini suçlu hissetti.
Tom biraz suçlu hissetti.
Onun cenazesine gitmemiş olmamla ilgili kötü hissediyorum.
Tom Mary'ye davranma tarzı hakkında suçlu hissetti.
O sadıktır ama düzensiz ve bir dereceye kadar.
Vicdan hiç iyileşmeyen ve ondan kimsenin ölmediği bir yaradır.
Bay Beyaz kısa sürede suçlu hissetmeye başladı.
Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik zihniyeti ile hareket etmelidirler.
Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.