Translation of "Ersticken" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Ersticken" in a sentence and their turkish translations:

Tom war dabei zu ersticken.

Tom boğuluyordu.

Layla war dabei zu ersticken.

Leyla boğuluyordu.

Ich dachte, ich würde in diesem überfüllten Zug ersticken.

Kalabalık trende boğulacağımı düşündüm.

Wo die noch lebenden Fische entweder ersticken oder zu Tode gedrückt werden.

Bu, yaşayan balıklar için ya boğulmak demek ya da ölümüne ezilmek.

Ich weiß nicht, was schlimmer ist: zerstückelt zu werden oder zu ersticken.

Hangisi daha kötü bilmiyorum: parçalara ayrılmak veya boğulmak.