Translation of "Dicken" in Turkish

0.302 sec.

Examples of using "Dicken" in a sentence and their turkish translations:

Tom gab Maria einen dicken Kuss.

Tom Mary'ye büyük bir öpücük verdi.

Er gab ihr einen dicken Kuss.

O ona büyük bir öpücük verdi.

Sie gab ihm einen dicken Kuss.

O ona büyük bir öpücük verdi.

Der Flug wurde wegen dicken Nebels abgesagt.

Yoğun sis nedeniyle uçuş iptal edildi.

Wir bezeichnen New York als den „dicken Apfel“.

Biz New York'a Büyük Elma deriz.

Der Boden ist mit einem dicken Teppich bedeckt.

Zemin kalın bir halı ile kaplıdır.

Sie trug einen dicken Mantel gegen die Kälte.

Soğuğa karşı kalın bir ceket giyiyordu.

Er war ein kleiner alter Mann mit dicken Brillengläsern.

Kalın gözlükleri olan biraz yaşlı bir adamdı.

Ich hasse es, im Flugzeug zwischen zwei Dicken zu sitzen.

Uçakta iki şişman adam arasında oturmak zorunda kaldığım zaman bundan nefret ederim.