Examples of using "„dicken" in a sentence and their turkish translations:
Tom Mary'ye büyük bir öpücük verdi.
O ona büyük bir öpücük verdi.
O ona büyük bir öpücük verdi.
Yoğun sis nedeniyle uçuş iptal edildi.
Biz New York'a Büyük Elma deriz.
Zemin kalın bir halı ile kaplıdır.
Soğuğa karşı kalın bir ceket giyiyordu.
Kalın gözlükleri olan biraz yaşlı bir adamdı.
Uçakta iki şişman adam arasında oturmak zorunda kaldığım zaman bundan nefret ederim.