Examples of using "Derart" in a sentence and their turkish translations:
Ümitlerimi öyle yükseltmeyin.
Hiç bu kadar çok terledin mi?
Bu gerçekten o kadar önemli mi?
Gerçekten o kadar cahil mi?
Nasıl bu kadar iyimser olabilirsin?
Bu kadar küçük puma yavruları nadiren görülür.
Bir çocuk böyle zalim bir şey yapabilir mi?
Öyle aptalca bir şeyi sana ne söyletti?
Asla bunun gibi korkunç bir roman okumadım.
Seni bu kadar çok seveceğimi düşünmedim.
- İşinden gerçekten bu kadar çok nefret ediyorsan o zaman bırak.
- İşinden gerçekten bu kadar çok nefret ediyorsan o zaman istifa et.
Bay Hopkins öyle bir yüksek sesle konuştu ki onu üst kattan duyabiliyordum.
O kadar uzun bir konuşma yaptı ki hepimiz sıkıldık.
Çok yemek yememiş olsaydın, şimdi bu kadar uykusuz kalmazdın.
Sıcak olduğunda hiçbir şey yapasım gelmiyor.
Böylesine kişisel bir soru sorduğum için lütfen beni affet.
Dünya nüfusu o kadar hızlı bir şekilde artıyor ki, kırk yıl içerisinde ikiye katlanmış olacak.
Neden onun şakalarına çok gülüyorsun? Onlar komik bile değil.
Eğer o böyle içmeye devam ederse eve bir taksi çağırmak zorunda kalacak.
Tom daha önce hiç böyle lezzetli bir yemek yemediğini söyledi.
Onun kızgın olduğunu biliyordum ama o kadar kızgın olduğunu düşünmedim.
Bu kadar tehlikeli bir yere gitmemeliydin.
Taninna'yı ilk kez bu kadar çok özlüyorum!
Böyle tehlikeli bir yere gitmeyecek kadar mantıklı olmalısın.