Examples of using "Bekannter" in a sentence and their turkish translations:
Tom tanınmış bir ressamdır.
Tom ünlü bir sanatçı.
O meşhur bir sanatçıdır.
Bir zampara olduğu için onun bir şöhreti var.
Bu beyefendi benim bir tanıdığım.
Tom benim eski bir tanıdık.
Bay Smith onun bir tanıdığı.
- Bu makalenin yazarı ünlü bir eleştirmendir.
- Bu yazının yazarı tanınmış bir eleştirmendir.
Onun küçük kız kardeşi tanınmış bir televizyon yıldızıdır.
O, bir arkadaş değil ama bir tanıdıktır.
Beyefendi çok meşhur bir piyanisttir.
O benim yakın bir arkadaşım.
Senin baban iyi tanınan bir doktor.
Galileo'nun babası, Vincenzo Galilei, tanınmış bir müzisyendi.
O gerçekten bir arkadaş değil, sadece bir tanıdık.
O bölgede, çok iyi tanınmış bir şarap üretilir.
Bilinen bir hata bilinmeyen bir gerçekten daha iyidir.
Tanıdığım bir kemancı bir Stradivariusa sahip olduğunu iddia ediyor.
O benim için ne bir erkek kardeş ne de bir tanıdık.
Bu spor gitgide popülerleşiyor.
Bay Smith onun bir tanıdığıdır.
Eski bir tanıdık bana mektup gönderdi.
Tanıdığım bir kemancı bir Stradivariusa sahip olduğunu söylüyor.
Babası ünlü bir piyanist olan bir arkadaşım var.