Examples of using "Bedienen" in a sentence and their turkish translations:
- Buyurun.
- Lütfen rahatına bak.
Buyurun alın.
Tom bir forklifti kullanabilir.
Forklift kullanabiliyor.
Lütfen biraz meyveye buyurun.
Keke buyurun lütfen.
Hayal gücünüzü kullanabilirsiniz.
Buyurun lütfen.
Cihazı çalıştırmak mükemmelce basittir.
Lütfen pastaya buyurun.
O, bu makineyi kullanmaya alışıktır.
Ben, makineyi kullanmayı zor buldum.
İki yaşındaki bir çocuk bile telefon kullanabilir.
Mikrodalga fırının nasıl kullanıldığını hiç öğrenmedim.
Bilgisayar kullanabilmek bir avantajdır.
- Bu makineyi nasıl çalıştıracağını biliyor musun?
- Bu makineyi nasıl çalıştıracağınızı biliyor musunuz?
Dükkanda beni bekleyen hiç kimse yoktu.
Burada seni bekleyen insanlar çok arkadaş canlısı.
- Kişisel bilgisayarı kullanabilen tek kişi o.
- Bilgisayar kullanmayı yalnızca o biliyor.
- Bilgisayar kullanabilen sadece o.
Eski modelle karşılaştırıldığında bunu kullanmak çok daha kolaydır.
Tom o kadar zengin ki onun hizmetçilerinin bile hizmetçisi var.
İki yaşındaki bir çocuk bile telefon kullanabilir.
Hoşunuza giden bir şeye buyurun.
Bilgisayarı çalıştırmayı kolay buldum.
Lütfen bisküvilere buyurun.
Bir bilgisayarı nasıl kullanacağını biliyor musun?
Bir bilgisayarı nasıl kullanacağını biliyor musun?
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
Bir parça kek alın.