Examples of using "Aufzustehen" in a sentence and their turkish translations:
Kalkma zamanı.
Ayağa kalkmana gerek yok.
Kalkma zamanı.
Uyanma zamanı!
O ayağa kalkmaya çalıştı.
Kalkmama yardım et.
Tom ayağa kalkmaya çalıştı.
Öğretmen ayağa kalkmamı söyledi.
Erken kalkmak onun alışkanlığıydı.
O, erken kalkmaya çalıştı.
O bana ayağa kalkmamı emretti.
O benim ayağa kalkmamı istedi.
Tom Mary'nin ayağa kalkmasına yardım etti.
O geç kalkan biriydi.
Tom ayağa kalkmamı istedi.
Sabahın erken saatlerinde kalkmak hoştur.
Erken kalkmak iyidir.
Erken kalkmaktan nefret ederim.
Kalkma zamanı, sevgilim.
Erken uyanmak daha iyidir.
Uyanmak için zahmet etme.
Erken kalkmaya alışkın değilim.
Tom yarın erken kalkmak istiyor.
- Kalkmak için çok erken.
- Kalkmak için vakit çok erken.
O erken kalkmaya alışkındır.
O, erken kalkmaya alışkındır.
Erken kalkmaya alışkınım.
Erken kalkmaya alışkındı.
Sadece canım kalkmak istemiyordu.
Erken kalkma alışkanlığım var.
Ben erken kalkma alışkanlığı edinmek zorundayım.
Tom sabah erken kalkmaktan nefret eder.
Tom sabah erken kalkmaya alışkındır.
Sabahleyin erken kalkmak iyidir.
Tom Mary'nin yerden kalkmasına yardım etti.
- O, sabah erken kalkmaktan nefret ediyor.
- Sabah erken kalkmaktan nefret eder.
O sabahleyin erken kalkmaktan nefret eder.
Mary sabahleyin erken kalkmaktan nefret eder.
O kadar erken kalkmana gerek yok.
Erken kalkma alışkanlığını kazanmalısın.
Ben erken kalkmaya alışkın değilim.
Tom ayağa kalkmaya çalıştı ama beceremedi.
Tom'un yarın çok erken kalkmasına gerek yok.
Tom Mary'nin koltuğundan kalkmasına yardımcı oldu.
Hemen ayağa kalkamadı.
- Sabah erken kalkmak sağlığın için faydalıdır.
- Sabah erken kalkmak sağlığınız için faydalıdır.
- Benim için altıdan önce kalkmak zor.
- Altıdan önce kalkmam zor.
Yarın saat 1'e kadar uyanmak zorunda değilim.
Tom o kadar erken kalkamayacak.
Yaşlı kadın yataktan çıkamayacak kadar çok zayıf.
Kalkmaya çalıştım ama vücudum kurşun gibi ağırdı.
O, her sabah erken kalkmaktansa ölmeyi tercih ediyor.
Onun kızgın olduğu zaman ayağa kalkma alışkanlığı vardır.
Her sabah erken kalkmaya gayret edeceğim.
Altıda kalkmamın sakıncası yok.
Soğuk sabahlarda erken kalkmayı zor bulurum.
Hırsız gece geç saatlere kadar yatmamaya alışkın.
Erken kalkmak zorunda değilsin.
O erken kalkmaya alışkındır.
Babam kışın bile saat altıda kalkmayı kural haline getirir.
Sabah erken kalkmayı prensip edinirim.
Ben genellikle erken kalkarım.
Uyanma vakti olduğunu düşünmüyor musun?
O her sabah altıda kalkmayı kural haline getirmektedir.
- Senin kalkma zamanındır.
- Kalkma zamanın.
O her sabah altıda kalkmayı kural olarak benimsemiştir.
O, her sabah altıda kalkmayı kural olarak benimsemiştir.
Bu kadar erken kalkmasına gerek yok.
İnsanların çoğu bunu yapmak zorunda olsalar bile yataktan erken kalkma konusunda çok isteksizdirler.
Sabahları kalkmak için sabırsızlanıyorsun. Her küçük işareti,
Hâlâ bu kadar erken kalkmaya alışkın değilim.
ısrar etti. , böylece
Yani, ben şunu yapıyorum, çok erken bir saatte uyanıp yürümeye,
Tom müziğin çok yüksek olduğunu düşünüyordu fakat kalkıp kısamayacak kadar yorgundu.
Öncelikle erken kalkman gerekiyor.