Examples of using "Alternative" in a sentence and their turkish translations:
Bir alternatifin var.
Alternatif haber kaynaklarına bakın.
Alternatif nedir?
Hiç alternatifimiz yok.
Hiçbir alternatif yok.
Başka bir seçenek önerebilir miyim?
Sadece bir alternatif var.
Bu tek alternatiftir.
Alternatif olmayacak.
Ama bu şehir sürpriz bir alternatif sunuyor.
Senin yönteminin hiç alternatifi yok mu?
Ülkemizin alternatif enerjilere yatırım yapması gerekiyor mu?
O bir seçenek değil.
- Başka bir seçeneğim yok.
- Benim herhangi bir başka seçeneğim yok.
Başka seçenekler yok.
Başka seçenek olmadığını kabul ettik.
"Almanya için Alternatif" Almanya'daki yeni bir siyasi partidir.
Yaşlanmak iyi değildir ama alternatifi daha iyi değildir.
"Pansexual" terimi son zamanlarda "biseksüel"'in popüler bir alternatifi olmuştur.
Genel bir kural olarak, eleştirmek kolaydır ama alternatif öneri üretmek zordur.
Elektronik sigaralar, tütüne karşı sağlıklı bir alternatif olarak teşvik ediliyor ama sağlık otoriteleri, kullanıcılar üzerindeki uzun vadeli etkilerine dikkat çekiyor.