Examples of using "„nein“" in a sentence and their turkish translations:
Hayır, hayır, hayır!
Hayır hayır demektir.
Oh, hayır!
Hayır!
Hayır.
- Hayır mı?
- Hayır mı dedin?
- Hayır, sadece bir.
- Hayır, sadece bir tane.
- Yok, sadece bir tane.
- Hayır, yalnızca bir adet.
Bunda ne kadar ışık kaldığı konusunda endişeliyim. Hayır, olamaz.
-Ama onların kurallarına uyuyorsunuz. -Hayır.
Hayır, hayır! Bu doğru değil.
Ama yoklar.
Hayır, hiçbir şey yok.
Hayır, teşekkürler.
Hayır.
Oh hayır!
Hayır.
Hayır, neden?
Hayır, baba!
Hayır, hayır, bende.
Hayır, zorunda değilsin.
Hayır, hayır! Kasabaya geri döneceğim.
Cevap hayır.
Hayır, sen anlamıyorsun.
" Almanca biliyor musunuz? " "Hayır, bilmiyorum"
- "Fransızca biliyor musun?" "Hayır."
- "Fransızca konuşuyor musun?" "Hayır, konuşmuyorum."
Tabii ki hayır.
Hayır, hayır. İnsanlığın
Tanrım. Olamaz!
Evet mi, hayır mı?
Hayır, hiçbir şey söyleme!
"Anlıyor musun?" "Hayır."
Hayır dedim.
Tom hayır dedi.
"Bu mu?" "Hayır, şu!"
Hayır.
Hayır dediler.
Hayır diyorum.
Hayır mı diyorsun?
Hayır.
O, hayır dedi.
O hayır dedi.
Mary hayır dedi.
Sadece hayır de.
"Vejetaryen misin?" - "Hayır, peki sen?"
Hayır, bu doğru değil.
Hayır diyemezsin.
Hayır teşekkürler, ben hamileyim.
Peki ya hayır derse?
Zaten hayır dedim.
Hayır diyebilirdiniz.
"Mary'yi öldürdün mü?" "Hayır, öldürmedim."
Hayır, bu olmayacak.
Olamaz, şuna bakın.
Onlar sadece meşgul.
Hayır, hiç de öyle değil.
bir ülke olacağını sanmayın. Hayır.
Babam hayır dedi.
Hayır, henüz gitme.
Hayır, hepsi bu.
"Hayır, " İngiliz tekrarladı.
Hayır, bu mümkün değil.
Hayır, ben şarkı söylemiyorum.
Hayır, ben İngilizim.
Hayır, ben bir İngilizim.
Hayır demek istedim.
"Daha fazla kahve?" "Hayır teşekkürler."
Hayır, ben istemiyorum.
Hayır, o yapmadı.
Tom hayır diyecek.
Tom kararlı bir biçimde "Hayır" diye yanıtladı.
Hayır demek zorundayım.
- Cevap hayır.
- Cevap hayırdır.
Hayır diyeceğim.
Tom asla hayır demedi.
Ben hayır derdim.