Translation of "ältesten" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "ältesten" in a sentence and their turkish translations:

Eines der ältesten erhaltenen Bauwerke

en eski ayakta kalan yapılardan da bir tanesi

Während Türkisch eine der ältesten Rassen ist.

oysaki Türk en eski ırklardan bir tanesi

Das ist eines der ältesten Gebäude in Boston.

Boston'daki en eski binalardan biri.

Ich werde oft mit meinem ältesten Bruder verglichen.

Ben sık sık ağabeyimle karşılaştırılırım.

Es ist eine der ältesten Formen von verbindenden Technologien.

Birleştirici teknolojinin en eski biçimlerinden biriydi.

Tom fiel auf den ältesten Trick der Welt herein.

Tom çok eski ve sık kullanılan bir hileye kandı.

Der Kodex Hammurabi ist einer der ältesten Gesetzestexte der Welt.

Hammurabi kodu dünyanın en eski yasa kodlarından biridir.

Der Kodex Hammurabi ist eines der ältesten Gesetzbücher der Welt.

Hammurabi kanunu dünyanın en eski yasal kanunlarından biridir.

Die Bibliothek des Vatikans zählt zu den ältesten der Welt.

Vatikan Kütüphanesi dünyadaki en eski kütüphanelerden biridir.

Angeführt von der ältesten Kuh treibt die Herde den Nachwuchs weiter.

En büyük dişinin önderliğindeki sürü ufaklıkları yürümeye zorluyor.

Tom war so alt, dass selbst die Ältesten im Dorfe ihn nur als alten Mann kannten.

Tom o kadar yaşlıydı ki, köydeki en yaşlılar bile onu yalnızca yaşlı bir adam olarak tanıyordu.

Tom ist so alt, dass selbst die Ältesten im Dorf ihn nur als alten Mann kennengelernt haben.

Tom öylesine yaşlıydı ki köydeki en yaşlı bile önceleri onu yaşlı bir adam olarak biliyordu.