Examples of using "Veine" in a sentence and their turkish translations:
Hemşire damardan enjeksiyon yaptı.
Ben şanslı hissediyorum.
- Hâlâ şanslı olabilirsin.
- Hâlâ şansın yaver gidebilir.
Bir erkek ne kadar şanslı olabilir?
Kötü şans!
Bir boya hastanın kol damarına enjekte edilebilir.
Kendini şanslı hissediyor musun?
Ben onun bir tesadüf olduğunu düşündüm.