Examples of using "Préférence" in a sentence and their turkish translations:
Bir tercihin var mı?
Tercihen biraz daha erken.
Bu bir tercih değil, önceliktir.
Yazın dağlara gitmeyi tercih ederim.
Kaplumbağa güvercinleri ayçiçeği tohumlarını çok seviyorlar.
Kızıl ardıçkuşlarının alıç için açık bir tercihi var
Antenler tercihen binanın en yüksek kısmına yerleştirilmeli.