Examples of using "Policiers" in a sentence and their turkish translations:
Bunu polislere anlat.
Polisler geldi.
Her iki polis öldürüldü.
Tom polislere yalan söyledi.
Polis, onların çantalarını kontrol ediyor.
Ben gizem romanları okumayı seviyorum.
Daniel polise teşekkür etti.
Yedi polis öldürüldü.
Biz polisler değiliz.
Polis memurları beni birçok kez durdurdular.
Polisler cinayeti araştırdı.
Neden hemen polisi aramadın?
Polisler buraya geliyor. Buradan gidelim.
Polis binaları adamakıllı araştırdı.
Polis hızla şüphelinin evine gitti.
En iyi arkadaşlarımdan bazıları polis.
Polislerin çoğu işlerini kaybetti.
daha çok polis gelsin panzer gelsin helikopter gelsin diye
- Polis onların çantalarını inceliyordu.
- Polisler onların çantalarını inceliyordu.
İsyancılar birçok polisi öldüresiye dövdüler.
Sonunda memurlar gelir ve evlerin kapılarını çalar,
O, zaman zaman dedektif hikayeleri okur.
Polis memurlarının görevdeyken içki içmelerine izin verilmemektedir.
Polisler arabanın lastiklerine ateş ettiler.
Polisler gaz maskesi ve kask giydi.
Polis bir suç ortağın olduğunu bildiğini söylüyor.
O bölgede devriye gezmek için on polis ayrıldı.
Polis okulda büyük miktarda uyuşturucu ele geçirdi.
New York City polisleri koyu mavi üniforma giyer.
Dedektif romanlarını okumaya daldı.
Onun gibi polislerden nefret ederim.
Polis, terk edilmiş araba ile üç kilometre uzakta bulunan ceset arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyor.
Polisle konuşmadan önce bir avukata danışma hakkına sahipsin.
Polis gelmeden buradan çıkalım.