Examples of using "Parler»" in a sentence and their turkish translations:
Bırakın konuşsun.
Fransızca konuşmayı seviyorum.
Seninle konuşmak istiyorum.
Bırak konuşsun.
Bırak konuşsun.
- Konuşmak ister misin?
- Konuşmak istiyor musun?
Konuşmaya devam et.
Sen konuşmak istiyorsun.
Konuşmama izin ver.
Sizinle konuşmak istiyorum.
Galce konuşmayı seviyorum.
Fransızca konuşabilir miyiz
Seninle konuşmaya çalışıyorum.
Seninle konuşmak zorundayım.
Onunla konuşmaktan keyf aldım.
Çince konuşabilirim.
Biz seninle görüşmek istiyoruz.
Sizinle konuşmak istiyor.
O seninle konuşmak istiyor.
Şimdi konuşabilir miyiz?
Biz konuşmaktan hoşlanıyoruz.
Seninle konuşmaya çalışıyordum.
Nasıl İngilizce konuşacağını biliyor musun?
Tom konuşmayı reddetti.
Seninle konuşmak istiyoruz.
Fransızca konuşmayı kes.
Sami konuşmayı reddetti.
Almanca konuşabilirler.
Onlar konuşmayı kestiler.
O konuşmak istiyor.
Konuşmayı kesin.
O konuşmak üzereydi.
- Konuşmama izin ver.
- Bırak konuşayım.
Tom konuşmak istiyor.
Onun hakkında konuşmak istiyorum.
Konuşmak istiyor.
Tom konuşacak.
Lütfen yavaş konuşun.
Bırakın konuşsun.
Konuşmak istiyor musun?
Konuşmak istiyorum.
- Tom'un konuşmasına izin ver.
- Tom konuşsun.
Tom konuşabiliyor.
Kendinizi dinleyin.
Konuşabilirsin.
Onunla konuşmaya gidelim.
- Bırakın konuşsunlar.
- Onların konuşmalarına izin ver.
Konuşabilir miyiz?
Konuştuğunu duydum.
Konuşabilir misin?
Konuşmak istiyor musun?
- İngilizce konuşmak faydalılar.
- İngilizce konuşmak faydalıdır.
İngilizcenin yanı sıra Fransızca konuşabilir.
O konuşmayı kesti.
Onunla konuşmak zorundayım.
- O konuda seninle konuşmak istiyoruz.
- O konuda sizinle konuşmak istiyoruz.
Konuşmalıyız.
Onunla konuşmak istiyorum.
Şu anda konuşmak zorundayız.
O konuşmaya devam etti.
- Tom konuşmaya devam etti.
- Tom konuşmayı sürdürdü.
Seninle konuşmak istiyorum.
John'la konuşmak istiyorum.
İngilizce konuşmakla beraber Fransızca da konuşabilir.
Tom Fransızca konuşmaktan nefret eder.
Fransızca konuşmaktan nefret ediyorum.
Müdür seninle konuşmak istiyor.
Tom'la konuşmak istiyoruz.
Seninle yalnız konuşmak istiyorum.
Müdürünle konuşmak istiyorum.
Tom konuşmaya başladı.
Sizinle konuşabilir miyim?
Ben konuşmak için çok serseme dönmüştüm.
İngilizce konuşmayı reddetti.
Ben konuşmaya başladım.
Konuşamayacak kadar çok şaşırmıştım.
Onun İngilizce öğrenmesi gerek.
O, güçlükle konuşabiliyor.
Özel konuşabilir miyiz?
- Sizinle konuşmak güzeldi.
- Seninle konuşmak güzel.
Tom seninle sohbet etmek istiyor.
Seninle özel olarak konuşmak istiyorum.
Seninle bir dakika konuşmak istiyorum.
Ben sadece seninle konuşmak istiyorum.
Neden bizimle konuşmak istedin?
Ne hakkında konuşmak istiyorlar?
Konuşmak istiyorsan, konuş.
Kimle konuşmayı umuyordun?