Translation of "Incroyables" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Incroyables" in a sentence and their turkish translations:

- Ils sont incroyables.
- Elles sont incroyables.

Onlar şaşırtıcı.

Et des opportunités incroyables.

Tabii fırsatlar da.

Ces images sont incroyables.

Bu resimler inanılmaz.

Ce sont des animaux incroyables.

Son derece muhteşem bir hayvan.

Ce sont des femmes incroyables.

Bunlar inanılmaz kadınlar.

J'étudie ces incroyables évolutions glaciaires

Bu müthiş buz dinamiklerini inceliyorum,

Notre altruisme et notre coopération incroyables.

inanılmaz fedakârlığımız ve ortak çalışmamız.

Nous avons trouvé des partenaires incroyables,

Hindistan Hükûmeti de dâhil olmak üzere

Ce buisson pousse dans des endroits incroyables.

Bu çalının büyüyebileceği yerleri hayal dahi edemezsiniz.

- Vous êtes incroyables.
- Vous êtes des gens étonnants.

Siz insanlar şaşırtıcısınız.

- Tu es vraiment incroyable.
- Vous êtes vraiment incroyables.

Sen gerçekten olağanüstüsün.

En plus, j'ai la chance d'avoir les amis incroyables

Dahası, beni hem iyi hem kötü günümde destekleyen

Et mes incroyables techniciens lui ont fait une glace :

Muhteşem teknisyenlerimiz ona meyveli dondurma hazırladı:

Nous avons tellement de possibilités incroyables pour nous divertir,

Eğlence için birçok harika seçeneğimiz var

Mettre au point des techniques incroyables pour les duper.

yırtıcıları kandırmak için inanılmaz yöntemler bulması gerekti.

Voici cinq faits incroyables au sujet de l'anglais aujourd'hui.

İşte bugünkü İngilizce hakkında beş inanılmaz gerçek.

- Tu es incroyable.
- Vous êtes incroyable.
- Vous êtes incroyables.

Sen inanılmazsın.

Comme un endroit d'opportunités sans fin et de personnes incroyables.

sonsuz fırsatlar ve harika insanlarla dolu bir dünya olarak.

Et grâce à ça, nous pouvons calculer ces identités incroyables

dolayısıyla da artık bu muhteşem özdeşlikleri

Les différences de qualité entre les deux bouchers sont incroyables.

İki kasap arasındaki kalite farkları şaşırtıcıydı.

Ce fut l'une des expériences les plus incroyables de ma vie.

Hayatımın en inanılmaz deneyimlerinden biriydi.

- Tu es super.
- Tu es incroyable.
- Vous êtes incroyable.
- Vous êtes incroyables.

İnanılmazsın.

Mais ses sens incroyables se concentrent sur une seule tâche. La recherche de charognes.

Fakat inanılmaz duyuları tek bir göreve odaklıdır. Leşçillik.