Translation of "Frêle" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Frêle" in a sentence and their turkish translations:

La vieille femme était frêle mais pleine de fougue.

Yaşlı kadın narin ama alıngandı.

Ma grand-mère devenait peu à peu distraite et frêle.

Büyükannem giderek unutkan ve kırılgan oluyor.

Le vieil homme frêle refusait obstinément de se servir d'un fauteuil roulant.

Çelimsiz yaşlı adam inatla bir tekerlekli sandalyeyi kullanmayı reddetti.