Examples of using "Fourré" in a sentence and their turkish translations:
Tom seni kazıkladı.
Ellerimi ceplerime koydum.
Onun her zaman bir kitaba gömülü burnu vardır.
Çocuk bütün elbiselerini çantaya tıktı.
- Biz onun içine baktık.
- Oraya bir burnumuzu soktuk.
Ben bu işe nasıl bulaştım?
Anahtarlarımı nereye koydun?