Examples of using "Différemment" in a sentence and their turkish translations:
farklı davranabilirsiniz.
- Neyi farklı yapardın?
- Neyi farklı bir şekilde yapardın?
Hayaller her zaman farklı olarak ortaya çıkıyor.
yani ışığı farklı yansıtıyorlar.
insanlar size farklı davranıyor.
Senin yerinde olsam, farklı hareket ederim.
Bir İngiliz farklı bir şekilde hareket ederdi.
aynı şeyleri farklı şekilde gördüm.
Ama bu sefer, yeni bir ses duydum.
bunu anlatırsan belki bana farklı davranırlar."
biraz daha farklı bir şekilde çerçevelendi.
Yani herkesin zamanı farklı işliyor
O farklı bir şekilde beni görmeye geldi.
Elektro bir gitar akustik bir gitar gibi ses vermez.
Amerikalılar Japonlardan farklı bir şekilde cevap verirdi.
Tom işleri farklı şekilde yapmalıydı.
ve dünyayı biraz daha farklı görecek.
Otizme sahipseniz bazen biraz, bazen ise oldukça
Daha deneyimli bir avukat, dava ile farklı bir şekilde ilgilenirdi.
Keşke işler farklı olabilse.
ama çocuklarımızı daha farklı yetiştirirsek,
Bir kişi zengin ya da fakir olup olmadığına göre işleri farklı görür.
İnsanlar zengin ya da fakir olmalarına bağlı olarak işlere farklı olarak bakarlar.
Ben şimdi hayata eskisinden daha farklı bakıyorum.
Yağmur ormanında olayları farklı gören tek hayvan da o değil.
Bu kez farklı mı?
Mademki ben bir öğretmenim, başka türlü düşünüyorum.