Examples of using "Diamants" in a sentence and their turkish translations:
Bana elmasları ver.
Elmaslar sonsuzdur.
Ben elmasları sakladım.
Bu elmaslar Güney Afrika'dan geliyorlar.
Bu, sahte elmastan bir kolyeydi.
Demek istediğim, baskı elmaslar ortaya çıkarır.
Elmas dolu bir arazide yürümekten hiç de farklı değil.
Tom Mary'nin zengin koca avcısı olduğunu fark ettiğinde üzgündü ve Mary Tom'un fakir olduğunu fark ettiğinde üzgündü.