Examples of using "Devions" in a sentence and their turkish translations:
Düzensiz malzemelerin etkisini azaltmak zorundaydık.
Biz de onları havaalanından alacaktık.
Lisedeyken, koridorda tacize uğrar
Neden onu yapmak zorunda olduğumuzu açıkladım.
Durmak zorunda kaldık.
Başarısız olursak ne olur?
Sürücü bize hangi otobüse binmemiz gerektiğini söyledi.
Savaş sırasında, biz şekersiz yapmak zorunda kaldık.
O, sırrı saklamamız gerektiğini söyledi.
İstasyona kadar bütün yolu yürüdük.
Küçük evimizi en iyi şekilde değerlendirmek zorunda kaldık.
Bunu yapmamız gerektiğini sanmıyorum.
Korktuğumuzda sert görümek zorundaydık,
Bu iflasımızı sunmak zorunda olduğumuz anlamına mı geliyor?
kafamız cidden karışıkken, özgüven rolü yapmak zorundaydık.
Biz onu yıllarca zararına çalıştırdığımız için binayı satmak zorunda kaldık.
Gezimize hazırlanmak için yapmamız gereken birçok şey vardı.
Tom ve ben, ne yapmamız gerektiği üzerinde anlaşamadık.
madem burada böyle bir sıkışma var. Biz oraya kadar zemini böyle kazsak
Korkarım hava kararmadan önce eve varmak istiyorsak gitmeliyiz.
Durmak zorunda kaldık.