Examples of using "Fallut" in a sentence and their turkish translations:
Geri dönmek zorundaydım.
Durmak zorunda kaldık.
Durmak zorunda kaldık.
Çocuklara bakmam gerekiyordu.
Durmak zorunda kaldık.
Bu bulmacayı çözmek zaman gerektirmedi.
O, odasını erkek kardeşiyle paylaşmak zorundaydı.
Çıkış yolunu bulmak için on dakikadan daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
Biz planımızdan vazgeçmek zorundaydık.
O, neredeyse boğuluyordu.
- Paraya ihtiyacım vardı.
- Paraya ihtiyacı vardı.
Yardıma ihtiyacım vardı.
- Durdurmak zorunda kaldım.
- Durmam gerekiyordu.
Ben bir karar vermek zorundaydım.
Paraya ihtiyacım vardı.
Geri gitmek zorunda kaldım.
Onların saklanma yerini bulmak bir hafta sürdü.
Odasını kız kardeşi ile birlikte paylaşmak zorunda kaldı.
Paraya ihtiyacım vardı.
- Bir seçim yapmak zorunda kaldım.
- Bir seçim yapmak zorundaydım.
Bu şoktan sonra, dengesini bulması için uzun zaman gerekti.
Sırrımı saklamak zorunda kaldım.
O, kız kardeşiyle bir yatak odasını paylaşmak zorunda kaldı.
O erkek kardeşiyle bir yatak odasını paylaşmak zorunda kaldı.