Examples of using "Coutumes" in a sentence and their turkish translations:
Ama adetlerimiz karma karışık
iyi yasalar ve gümrüklerle.
Yerel geleneklere saygı duymak zorundayız.
Eski gümrükler giderek yok oluyor.
Eski gelenekler kaybolmaya devam ediyor.
Kolombiya'da Katolik gelenekleri hakimdir.
Benim ülkemdeki gelenekler farklıdır.
Dünün ahlak bozuklukları yarının adetleridir.
Evlilik gelenekleri ülkelere göre değişir.
Lütfen sizde bahsetmediğimiz Şaman adetlerini
Fakat daha kırsal bölgelerde yine eski Türk adetleri devam ediyor
Tüm insanlar arkadaş olabilir, dilleri ve adetleri farklı olsa bile.
Mary çok uzun zamandır Japonya'da yaşıyor. Onun Japon geleneklerine uyum sağlamasının zamanının geldiğini düşünmüyor musun?
Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.