Examples of using "Coudre" in a sentence and their turkish translations:
O çok iyi dikiş dikebilir.
Dikiş elle yapılan iştir.
Ben, yeni bir dikiş makinesi satın aldım.
O bana dikiş dikmeyi bilip bilmediğimi sordu.
- Nasıl dikileceğini biliyor musun?
- Nasıl dikiş dikileceğini biliyor musun?
Tom Mary'ye yeni bir dikiş makinesi aldı ve ona dikiş dikmeyi öğretti.
her şeyi o da yapıyordu.
İğne kullanmadan dikiş dikebilir misiniz?
O bana dikiş dikip dikemediğimi sordu.
Dikiş dikmeyi bıraktı ve biraz çay içti.
Ona yeni bir dikiş makinesi satın almamız gerek.
Elbiseni dikmeyi bitirmek için geç saatlere kadar yatmadı.
Sen bana okurken,ben dikişimi yapabilirim.
İyi bir dikiş makinesini her yerde bulamayız.
Bu ufak, erkek tungara kurbağası sadece bir yüksük boyutunda.
Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
Bir yüksük satın aldı.
Ben dikiş dikmeyi sevmiyorum ama bu pantolonu kısaltmak zorundayım.
O, dikiş dikmeyi tercih eder ve ne yürümek ne de bahçede oturmak ister.
Büyükannem daha gençken dikiş makinesini çok kullanırdı.
Fermuar mı yoksa cırt-cırt mı dikmeliyim karar veremiyorum.