Examples of using "Demanda" in a sentence and their turkish translations:
Öğrenci kelime sordu.
Tom bir indirim istedi.
O, arkadaşının tavsiyesini istedi.
Nereye gittiğimi sordu.
Tom Mary'den özür diledi.
O bana nereye gideceğimi sordu.
Pepperberg "Kaç tane anahtar?" diye sordu.
Tom bana nerede yaşadığımı sordu.
Bana nereye gideceğimi sordu.
Bir bardak su istedi.
Kongre daha fazla bilgi istedi.
O bana kim olduğumu sordu.
Tom daha fazla kahve istedi.
Yaşlı adam bana saati sordu.
Yaşlı adam para için bana yalvardı.
O, kabalığı için özür diledi.
O bana kapıyı açmamı rica etti.
Tom aç olup olmadığımı sordu.
Filipinli "Sen Avustralya'lı mısın?" diye sordu.
Yaşlı adam "Kedi mi?" diye sordu.
Maria bana "hasta mısın?" diye sordu.
O, balığı nasıl pişireceğini sordu.
Tom biletin kaça mal olduğunu sordu.
Bir adam bana geldi ve bir kibrit istedi.
- O para istedi.
- O parayı istedi.
O başka bir bardak bira için seslendi.
"Kaç anahtarın var?" diye sordu Pepperberg.
Tom Mary'nin kendisini burada beklemesini rica etti.
O onu gizli tutmamı istedi.
O "Nasıl hissediyorsun?" diye sordu.
Genç çalışandan istifa etmesi istendi.
O, arkadaşlarından yardım istedi.
Grant Senato'dan anlaşmanın onaylanması istedi.
O onun kendi evine gelmesini rica etti.
O, onlara ayakkabılarını çıkarmalarını söyledi.
Tom Mary'ye ne istediğini sordu.
Mary Tom'dan bir portakal soymasını istedi.
O sessiz olmamızı istedi.
Onun niçin gelmediğini merak etti.
Clara neden bu kadar çok çalıştığımı sordu.
"Saat kaç?" diye o merak etti.
Bana herhangi bir sorun olup olmadığını sordu.
Bana babasını tanıyıp tanımadığını sordu.
Parayı hemen ona iade etmemi istedi.
Yardım istedi, ama kimse gelmedi.
O benden topu geri fırlatmamı rica etti.
O, karısının onu neden terk ettiğini merak ediyordu.
O, yardım istedi.
O benim tavsiyemi istedi.
O, generalden emrini geri almasını istedi.
Dan, Linda'nın tüm elbiselerini çıkarmasını istedi.
"Bu nedir?" diye sordu Tony.
Tom Mary'den biraz kahve demlemesini rica etti.
Tom bize herhangi bir sorumuz olup olmadığını sordu.
- Yüzü kızararak sordu: ''Sizi öpebilir miyim?''.
- Ona utanarak sordu: ''Sizi öpebilir miyim?''.
"Ne oldu?" küçük beyaz tavşan sordu.
Mary oğlundan terbiyesini takınmasını istedi.
Yatağının başucuna gelmemi rica etti.
Babasından kendisini mağazaya götürmesini rica etti.
Çok susamıştı ve biraz su istedi.
O daha fazla para istedi.
O bana yarışı kimin kazanacağını düşündüğümü sordu.
O bu öğleden sonra buraya tekrar gelmemi istedi.
O, benim onu altıda uyandırmamı istedi.
Onu istasyondan almamı rica etti.
O bir maaş zammı istedi.
Cesaretini topladı ve ona evlenme teklif etti.
O, bana çok hızlı sürmememi söyledi.
O Bob'un ona kayak yapmayı öğretmesini rica etti.
Tom Mary'nin ona sosu uzatmasını istedi.
Tom Mary'nin neden Boston'da kaldığını merak ediyordu?
Tom Mary'den onu kütüphanenin önünde beklemesini rica etti.
Bir gümrük görevlisi, bavulumu açmamı istedi.
O para istedi.
Tom Mary'ye onun bisikletini ödünç alıp alamayacağını sordu.
Tom herhangi birinin Mary hakkında bir şey bilip bilmediğini sordu.
Tom, Mary'nin John'u arabayla havaalanına götürmesini rica etti.
Tom, Mary'nin biraz süt alması için süpermarkete gitmesini istedi.
yüzümü TV'de göstermemi istedi.
Tom babasına sinemaya gidip gidemeyeceğini sordu.
Bana önceki gece iyi uyuyup uyumadığımı sordu.
Ken, babası hakkında soruşturma yaptı.
Ona bir iyilik yapıp yapamayacağımı sordu.
Tom Mary'ye niçin çok kızgın olduğunu sordu.
Öğrenci, "Öğretmen ne hakkında konuştu?" diye sordu.
Tom Mary'ye gelecek için planlarının ne olduğunu sordu.
Polis suçlunun silahını bırakmasını istedi.
Tom Mary'ye neden böyle geç kaldığını sordu.
Tom ev ödevinde Mary'nin ona yardım etmesini istedi.
Tom Mary'nin istediği şarkıyı söylemeyi reddetti.
Annesinden ona yeni bir oyuncak almasını istedi.
O biraz para istedi.
Bir bardak çay içti sonra bir tane daha istedi.
Öğrenci "daha önce bir yerde karşılaştık mı" diye sordu.