Examples of using "Bal" in a sentence and their turkish translations:
Baloda keyfine bak.
Seninle dansa gitmek istiyorum.
Tom dansa gitmedi.
Lütfen dansın keyfini çıkarın.
O, lise mezuniyet balosunda onunla dans etti.
Tom, Mary'yi mezuniyet balosuna davet etti.
O, balo kraliçesi seçildi.
"Seninle dansa gitmek istiyorum." "Gerçekten mi? İstiyor musun?"
İki kız dansta aynı elbiseyi giydi.
Benimle birlikte dansa gitmek isteyip istemediğini merak ediyordum.
Onlar bu gece Amerikan Büyükelçiliğinde büyük bir balo veriyorlar.
Dünya herkesin bir maske taktığı büyük bir balo.
Önümüzdeki cuma günü French House'la dans var.
O balo kralı ve o balo kraliçesidir.
Bayan Scarlett balo salonunda bir şamdanla öldürüldü.
Mary'nin seninle baloya gitmesini isteyecek misin?
Mary Tom'un onu baloya çağıracağını düşündü ama o başka birini çağırdı.
Tom ve Mary kıyafet balosuna katıldılar.
"Benimle baloya gitmek istiyor musun?" "Gerçekten üzgünüm ama gidemem."