Examples of using "Armoire" in a sentence and their turkish translations:
Yeni bir elbise dolabına ihtiyacım var.
Bir dolaba konulmaktan korkuyordum.
Tom'un yatak odasında büyük bir dolabı var.
Dolabımda bir canavar var.
Odamın büyük bir dolabı var?
O havluları katladı ve onları dolaptaki yerine koydu.