Translation of "Signé" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Signé" in a sentence and their turkish translations:

- As-tu signé ?
- Avez-vous signé ?

İmzaladın mı?

Ont-ils signé ?

Onlar imzaladı mı?

J'ai signé le formulaire.

Formu imzaladım.

J'ai signé le chèque.

Ben çeki imzaladım.

- Il nous faut un reçu signé.
- Nous avons besoin d'un reçu signé.

İmzalı bir makbuza ihtiyacımız var.

- As-tu déjà signé le contrat ?
- Avez-vous déjà signé le contrat ?

Sözleşmeyi daha önce imzaladın mı?

Avez-vous signé le contrat ?

Sözleşmeyi imzaladın mı?

J'ai signé le bail aujourd'hui.

Bugün kira kontratı imzaladım.

Nous avons un accord signé.

İmzalı bir anlaşmamız var.

Tom a signé le document.

Tom belgeyi imzaladı.

Pourquoi avez-vous signé l'aveu ?

Neden itirafı imzaladın?

Tom n'a pas signé l'accord.

Tom anlaşmayı imzalamadı.

Le traité a été signé.

Antlaşma imzalandı.

Je n'ai pas signé l'accord.

Anlaşmayı imzalamadım.

- Vous n'avez pas signé tous les documents.
- Tu n'as pas signé tous les documents.

Tüm evrakları imzalamadın.

Je me suis inscrit et signé le contrat.

Böylece gittim ve sözleşmeyi imzaladım

Tom a signé un contrat de trois ans.

Tom üç yıllık bir sözleşme imzaladı.

- Tom a signé les documents.
- Tom signa les documents.

Tom belgeleri imzaladı.

Tom a un t-shirt signé par Bill Gates.

Tom'un, Bill Gates tarafından imzalanmış bir tişörtü var.

Plus de dix mille personnes ont signé la pétition.

10.000'den fazla kişi dilekçeyi imzaladı.

La France avait signé une alliance secrète avec l'Espagne.

Fransa İspanya ile gizli bir antlaşma imzaladı.

De nombreux pays ont signé un pacte de désarmement nucléaire.

Birçok ülke nükleer silahsızlanma anlaşmasını imzaladı.

Mon mari était probablement ivre quand il a signé ça.

Kocam bunu imzaladığında muhtemelen sarhoştu.

Il était content que le traité de paix fût signé.

O, barış antlaşması imzalandığı için memnun oldu.

C'est le stylo avec lequel il a signé le document.

Bu, belgeyi imzaladığı kalem.

M. Johnson a subitement changé d'avis et a signé le contrat.

Bay Johnson aniden fikrini değiştirdi ve sözleşmeyi imzaladı.

Le Premier Ministre a signé un accord commercial entre les deux pays.

Başbakan iki ülke arasında bir ticaret anlaşması imzaladı.

Beaucoup de pays ont signé un traité pour éliminer les armes nucléaires.

Birçok ülke nükleer silahları ortadan kaldırmak için bir antlaşma imzaladı.

Il m'a répondu : « Tu as signé pour la cécité, mais pas pour ceci. »

O da: "Bak, körlük konusunda anlaştık, ama bunda değil" dedi.

En 1978 un traité de paix fut signé entre le Japon et la Chine.

1978 yılında Japonya ve Çin arasında bir barış antlaşmasına varıldı.

En le persuadant qu'un armistice avait été signé. À un moment donné, Lannes a même

Avusturyalı bir komutanı hayati bir Tuna köprüsünü teslim etmeye blöf ettiler . Bir noktada Lannes

Et ce fut la Prusse qui perdit le plus dans les traités de Tilsit, signé deux semaines plus tard.

Ve Tilsit'de en çok kaybeden de Prusya'ydı

Proche de l'Iran, un ami de la Chine, pour rentrer en Chine et a signé avec eux ce qu'on a appelé

yakın olarak nitelendirilen Adel Abdul Mehdi, Çin'e dönmek için onlarla

- Je n'ai pas signé pour ça.
- Je ne me suis pas inscrit pour ça.
- Je ne me suis pas inscrite pour ça.
- Je ne me suis pas fait embaucher pour ça.

Ben bunun için kaydolmadım.