Examples of using "Vedestä" in a sentence and their turkish translations:
Sudan çık.
Kediler suyu sevmez.
Bir kayaya tırmanıp sudan çıktı.
Su donduğunda katı olur.
Vücudumuzun ne kadarı sudur?
Bu yüzden suyun üstünde bir yer bulmak daha mantıklı olur.
Denizden yansıyan ay ışığına çekilerek okyanusa doğru gidiyorlar.
Dudakların mavi. Sudan çıkmalısın.
Burada su hayat demektir. Yardımcı olabilecek bir numara var