Examples of using "Tapahtumaan" in a sentence and their turkish translations:
Bu olmayacak.
Tom ne olacağını biliyordu.
Asla olmayacak.
Tom, ne olacağını biliyor.
Tom'a ne olacak?
O gerçekten olmayacak, değil mi?
O olmayacak.
Tom'un ne olacağı hakkında hiçbir fikri yoktu.
Ne olacağını anladığından emin olmak istiyorum.
Önemli bir şey olacağına dair bir duygum var.
Bu yüzden bu asla bir daha olmayacak.
Çok özel bir şey olacağına dair içimde bir his var.
Keşke olacaklar hakkında daha iyimser olabilsem.
Bu hiç olmayacak.
Ne zaman bilmiyorum, ama bir gün olacak.