Examples of using "Säästää" in a sentence and their turkish translations:
Para tasarruf etmeye çalışıyorum.
Ben sadece size zaman kazandırmaya çalışıyorum.
Bu tavsiyeler hayatını kurtarabilir.
Tom Mary'nin hayatını kurtarmaya çalıştı.
Para biriktirmek neden önemlidir?
Onun hayattaki amacı para biriktirmek.
Biraz daha para biriktireceğim.
Zor günler için bir kenara para koysan iyi olur.
O mümkün olduğunca çok para biriktirmeye çalışıyor.
Bir işim olmadığı için, para biriktiremiyorum.
Odadan ayrıldığınız zaman ışıkları kapatırsanız enerjiden tasarruf edebilirsiniz.
Başkanın adamları ipten alacak gücü vardı, bir kalem oynatmaya bakardı iş.
Her hafta, Bayan Tanaka kötü gün için biraz para tasarruf eder.
Her ay maaşımın %10'unu biriktirmeye çalışırım.
Her geri dönüşümlü alüminyum bir TV'yi üç saat çalıştırmak için gerekli enerjiyi kazandırabilir.
Gelecek tatilimi planlıyorum. Belki ailem ve arkadaşlarımla Disneyland'a gideceğim. Bunun için ne kadar para biriktirmeliyim?