Examples of using "Näkemään" in a sentence and their turkish translations:
Beni görebiliyor musun?
Resmi görebiliyor musun?
Göremedim.
Ama tam nerede olduklarını göremiyorlar.
Biz kiraz çiçekleri için Washington'a zamanında vardık.
Uzağı görebilir misin?
Ay'sız bir gecede termal görüntüleme yapan bir kamera karanlıkta görebilir.
Gökyüzünde hiç yıldız göremedim.
Şemsiyemi görmedin, değil mi?
Tom bizi görebilir mi?
Tom'un kör olduğunu unutmayın.
Penguenlerin gözleri sualtı görüş için uyarlanmıştır.
Dişi puma görebiliyor. Guanako ise neredeyse kör.
Pencereden gün batımını görebiliyorduk.
Eğer onu görürsen ona selam söyle.
Artık onu görmeyeceğim.
Malcom birçok mahkeme kararında onun adını görmekten usandığı için Tom'u öldürdü.
Tom'u göremeyebilirsin.
Karanlıkta korkunç şekiller göreceksin, kötü sesler kulağına fısıldayacak, fakat sana zarar vermeyecekler, çünkü küçük bir çocuğun saflığına karşı cehennem güçleri üstün gelemez.