Examples of using "Määräsi" in a sentence and their turkish translations:
Doktor ilacı hastaya verdi.
Kral, halka ağır vergiler koydu.
Doktor sıkı bir diyete başlamasını tavsiye etti.
Hakim onu bir yıl hapis cezasına çarptırdı.
O onlara tutukluyu serbest bırakmasını emretti..
Zalim diktatör tarafından masum köylülerin öldürülmesi emredildi.
İmparator, kölelerinden birine kendisini öldürmesini emretti.
Doktor hastaya şaraptan uzak durmasını emretti.