Examples of using "Luonaan" in a sentence and their turkish translations:
Onlarla kal, Tom.
Ben bir çocukken çoğunlukla pazar günleri onu ziyaret ederdim.
Bana evinde onunla buluşmamı söyledi.
Geçen Pazar onu ziyaret etmeye niyetlendim.
O onu hiç ziyaret etmedi.
O çok sayıda ziyaretçi alır.
Nakagawa onu aradığımda dışarı çıkmak üzereydi.
Onu ziyarete gitmeden önce, onun evde olduğundan emin olmalısın.
Onu ziyaret etmeye gittiğimizde, Tom kesinlikle evde değildi.
Tom bana yarın öğleden sonra gelmemi istediğini söyledi.