Examples of using "Lapsi" in a sentence and their turkish translations:
Bir çocuk kayıp.
O sadece bir çocuk.
Çocuk kediye bir taş fırlattı.
Ben sağlıklı bir çocuktum.
Hala bir çocuksun.
Bebek ağlamayı kesti.
Bir çocuğun sevgiye ihtiyacı vardır.
Ben yaratıcı bir çocuktum.
O çocuk sıkıldı.
Çocuk bir küresel üçgen çizdi.
Bir çocuk bile onu yapabilir.
Artık bir çocuk değilsin.
Çocuk ağlıyormuş gibi yaptı böylece biraz sempati alabildi.
Bazı çocuklar çimenlerin üzerinde oynuyor.
O sadece bir çocuk.
Yanmış bir çocuk ateşten anlar.
Hasta çocuk yatakta dik oturdu.
Tom tek çocuktur.
Şu çocuk birlikte oynamak için bir arkadaş istiyor.
Tom şımarık bir çocuk.
Ben artık çocuk değilim.
Çocuk zaten vaftiz edilir.
Sen artık bir çocuk değilsin.
O sadece bir çocuk.
Çocuk ağlaya ağlaya uyuyakaldı.
Çocuk son derece akıllıydı.
Yetişkin misin yoksa çocuk musun?
Onun bir çocuğu var.
Zavallı çocuk saman nezlesi olmuş.
Tom sıradışı bir çocuk.
Tom yetenekli bir çocuk.
Hızlı bir çocuk yarışı kazanabilir fakat yavaş bir çocuk bile yarışabilir.
Tom o zaman sadece bir çocuktu.
Bir de küçük bir çocuğumuz vardı.
Sen artık bir çocuk değilsin.
Şu çocuk ağlayacakmış gibi görünüyor.
O artık bir çocuk değil.
Bir çocuk bile doğru ile yanlışı ayırt edebilir.
Tom artık bir çocuk değil.
Tom artık bir çocuk değil.
Tom, Mary'nin tek çocuğudur.
Bebek derin bir uykuda gibi görünüyordu.
Neden bir çocuk gibi hareket ediyorsun?
Çocuk yardım için bağırdı.
O artık bir çocuk değil.
Keşke tek bir çocuk olsam.
Kızın artık bir çocuk değil.
Bir karım ve bir çocuğum var.
Bu çocuk normal bir biçimde büyüdü.
Bugün bir çocuk onu yapmazdı.
Sen bir çocukken Noel Baba'ya inanır mıydın?
En küçük bir çocuk bile böyle bir şeyin ne olduğunu bilir.
Şu çocuk, ağzı açık olarak, bana baktı.
Bebek annesinin kollarında derin bir uykudaydı.
Bir çocuk, olgun bir insan değildir.
Tom'un bir çocuğu var.
Onların bir çocuğu var.
Cılız ve narin bir çocuktu.
Bebek, radyoaktif ışınlara maruz kalmıştır.
O bir çocuk gibi davrandı.
Ben bir çocukken Tom beni bir sirke götürdü.
Tom duygusal bir çocuktu ve kolayca ağladı.
Her çocuk, hayatında bir babaya ya da bir baba figürüne ihtiyaç duyar.
Çocukken ağaçlara tırmanmayı severdim.
ya da belki sokağa çıkmak üzere olan bir çocuk.
Çocuk kamyon geri geri giderken neredeyse eziliyordu.
O yavaşça yürüdü böylece çocuklar yetişebildi.
O şımarık bir çocuk.
Sen bir çocukken bizim meşe ağacına tırmanırdın.
Ben bir çocukken babam bana yatma zamanı hikayeleri okurdu.
Sen iyi bir çocuksun, Tom.
Kızım bir çocukken sık sık astım atakları yaşardı.
Bir çocuk 13 ve 16 yaşları arasında hızla gelişir.
Çocukken "Jurassic Park"ı sevdim.
Annesi ona yasaklamasına rağmen çocuk pencereyi açıyor.
Ben bir çocukken o gölette yüzerdim.
Tom bir çocukken ona zorbalık yapıldı.
Ben bir çocukken babam beni buraya getirirdi.
Siyaset söz konusu olduğunda, o hala bir çocuk kadar masum.
Ben küçük bir çocukken okuldan sonra beyzbol oynardım.
Tom'un ebeveynlerinin her ikisi de o hala bir çocukken öldüler.
Sadece geçen yıl bir çocuğumuz vardı.
Annem ve babam ben çocukken öldüler.
- Tom çocukken, onun karşısındaki caddede yaşayan kıza saplantılı oldu.
- Tom çocukken, sokağın karşı tarafında yaşayan kıza kafayı takmıştı.
Ben bir çocukken çoğunlukla pazar günleri onu ziyaret ederdim.
Bütün erkekler bir çocuktur ve bir aile. Aynı hikaye onları yatmaya gönderir ve onları sabah uyandırır.
Kralın sadece bir çocuğu vardı ve o bir kızdı, bu yüzden ona ondan sonra kral olmak için uygun olacak bir koca temin edilmesi gerektiğini öngördü.
Eğer terbiyeni takınmazsan Noel Baba gelmeyecek.
Çocukken ,ölürsem dünyanın hemen ortadan kaybolacağını düşündüm.Ne çocukça bir aldanma!Ben sadece dünyanın bensiz devam edip var olacağını kabullenemiyordum.