Examples of using "Lahjoja" in a sentence and their turkish translations:
Hediyeleri kabul ederim.
Müziğe yeteneği var.
Ne tür hediyeler aldın?
Hacılar uzak ülkelerden hediyeler getirdiler.
Davetiye, " Hediyeler yok, lütfen" diyordu.
Noel ağacının altında bir sürü hediyeler var.
Artık bana hediye alma.
O parası ile cömerttir ve bir sürü hediyeler alır.
Teyze Isabel cömerttir ve bize bir sürü hediyeler verdi.
Artık bana hediye satın alma.