Examples of using "Kasvanut" in a sentence and their turkish translations:
Ben Boston'da doğup büyüdüm.
Dünya nüfusu hızla arttı.
Bu çocuk normal bir biçimde büyüdü.
Kağıt tüketimi arttı.
Kızım tüm eski elbiselerini büyüdüğü için giyemedi.
Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır.
Tatoebanın popülaritesi kurulduğu günden beri katlanarak artmaktadır.
Çin, son on yılın dünyadaki en hızlı büyüme oranına sahip.
İçinde doğduğum ve büyüdüğüm ev budur.
Gençlerde alkol tüketimi arttı.
Bu erkek denizaslanı sırf balık yiyerek bu kadar büyümedi.
Son zamanlarda, Japonya'da çalışan ya da okuyan yabancıların sayısı arttı.
Bu sen yaşlandığında mantıklı olacak.
Seri katillerin çoğu, çocukluklarında şiddete maruz kalmışlardır, ama çocukluklarında şiddete maruz kalan çok az insan, sonradan seri katil olmuştur.