Examples of using "Istumaan" in a sentence and their turkish translations:
- Tom oturmuş kaldı.
- Tom oturmaya devam etti.
Onlar orada oturmaya devam ettiler.
Dışarıya çıkalım ve bahçede oturalım.
- Lütfen oturun.
- Buyurun oturun.
Ben zaten tatami üstünde oturmaya alışkınım.
Herkes oturdu.
Oturun.
Sadece burada oturmaktan ve bir şey yapmamaktan usandım.
Gelip yanıma otur.
Birleşik Devletler'de öğrenciler toz toprak içinde oturmak zorunda değiller.
Tom Mary'nin onun yanında oturabilmesi için taşındı.
Oturun, lütfen.
Dört duvar arasında oturmaktan usandım.
Tom bir an için sessiz oturamaz.
Lütfen buraya oturun.
Tom hararetli ve yorgun görünüyordu, ona soğuk bir içecek teklif edip, oturup dinlenmesini söyledim.