Examples of using "Tottunut" in a sentence and their turkish translations:
Buna alışkınım.
Ben buna alışığım.
Bu konuda konuşmaya alıştım.
Karanlığa alışkınım.
Erken kalkmaya alışkınım.
Yurtta yaşamaya alıştın mı?
Çok çalışmaya alışkınım.
- Yalnız yaşamaya alışkınım.
- Tek başıma yaşamaya alışığım.
- Ben soğuk havaya alışkınım.
- Ben soğuk havaya alışığım.
Ben yorgun olmaya alışkınım.
Ben şu ana kadar buna alıştım.
Ona alışkın değilim.
Bunu yapmaya alışkın değilim.
Tom herkesin önünde konuşmaya alışkındır.
Ben zaten tatami üstünde oturmaya alışkınım.
Ben herkesin önünde konuşmaya alışık değilim.
Bu tür sıcaklığa alışkın değilim.
Bu soğuk havaya alışkınım.
Bütün gece yatmamaya alışkındır.
Ben erken kalkmaya alışkın değilim.
O, geç saatlere kadar yatmamaya alışkındır.
O, küçük bir gelirle yaşamaya alışkındı.
Tom yalınayak yürümeye alışkın değildir.
Tom alışkın olduğu şekilde daha fazla yaşamayı göze alamaz.
Johnny sadece birkaç ay önce İspanya'ya taşındı, o henüz İspanyolca konuşmaya alışkın değil.
Tom bir kamyonet sürmeye alışık ama o gerçekten büyük kamyonlardan birini asla kullanmadı.