Examples of using "Alkaneet" in a sentence and their turkish translations:
Uruguay'ın en yoksul kesimlerinde
Ama henüz yolun çok başında.
Parktaki yapraklar zaten renk değiştirmeye başladı.
Oraya gittiğimde dans çoktan başlamıştı.
Yangın çıktığında pazar henüz açılmıştı.
Artık birçok insan alerjilerle mücadele ediyor.
Bugünlerde gittikçe daha fazla insan kır yaşantısını şehir yaşantısına tercih ediyorlar.