Translation of "Warmed" in Turkish

Has significantly warmed.

arttığını tanımlıyorlar.

He warmed his hands.

O, ellerini ısıttı.

The room warmed slightly.

Oda hafifçe ısındı.

Sami warmed up to me.

Sami bana ısındı.

The classroom has finally warmed up.

Sınıf sonunda ısındı.

I warmed myself at the fire.

Ben kendimi ateşte ısıttım.

I warmed myself in the bath.

Ben banyoda kendimi ısıttım.

He warmed himself at the stove.

O, sobada kendini ısıttı.

Do you want that warmed up?

Sıcak mı istersiniz?

She warmed herself by the fire.

Kendisini ateşle ısıttı.

They warmed themselves in the sun.

Onlar kendilerini güneşte ısıttılar.

Tom warmed himself by the fire.

Tom ateşle kendisini ısıttı.

We warmed ourselves by the fire.

Ateşin yanında ısındık.

He warmed himself with a pocket heater.

O bir cep ısıtıcısı ile kendini ısıttı.

Have you ever warmed yourself by a fire?

Sen hiç ateşle ısındın mı?

Tom warmed himself in front of the fire.

Tom ateşin önünde kendini ısıttı.

I warmed myself in front of the fireplace.

Kendimi şöminenin önünde ısıttım.

It has finally stopped snowing and has warmed up.

Sonunda kar yağışı durdu ve hava ısındı.

The heat of the furnace warmed the whole house.

Fırının ısısı bütün evi ısıttı.

- Tom is just warming up.
- Tom is just getting warmed up.

Tom sadece ısınıyor.

Since the temperature has warmed, my coat has become an encumbrance.

Sıcaklık arttığından beri, ceketim bir yük oldu.

The upper ocean has warmed up much more than deeper layers.

Üst okyanus derin katmanlardan çok daha fazla ısındı.

This is the first time I've ever warmed myself by a fireplace.

Şimdiye kadar ilk kez kendimi bir şöminenin yanında ısıttım.

When they met in Paris, they warmed to each other; Napoleon entrusted Ney the delicate

Fransa'nın yeni Birinci Konsolosu Napolyon Bonapart'ın dikkatine çekti