Examples of using "Unimportant" in a sentence and their turkish translations:
Bu önemli değil.
Onun görüşü önemsizdi.
Ne olduğu önemsiz.
Ben çok önemsiz ve anlamsızım.
Önemsiz şeyler düşünüyorsun.
Bunun önemsiz olduğunu söylemezdim.
Bu önemli değil.
- Benim adım önemli değil.
- Adımın ne olduğu önemli değil.
- Adımın ne olduğunun önemi yok.
- Adımın ne olduğu önemsiz.
Sorun önemli de olsa önemsiz de olsa onu çözmelisin.
İşte 50.000 yen. Önemsiz şeylere para harcama lütfen.
Sizin isteğiniz aşkta önemli değildir. Biz kimi sevdiğimizi seçmeyiz.
- Benim adım önemsiz.
- Benim adım önemli değil.
- Adımın ne olduğu önemli değil.
- Benim adım önemsiz.
- Adımın ne olduğu önemli değil.
- Adımın ne olduğunun önemi yok.
- Adımın ne olduğu önemsiz.
Tom öyle düşüncesizce yorum yaptı ki başlangıçta önemsiz gibi görünüyordu fakat sonra onun yüzündeki ve beden dilindeki gerilimi gördüm ve bunun onun için gerçekten dünya kadar önemli olduğu çabucak ortaya çıktı.