Examples of using "Ulterior" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un art niyetleri vardı.
Benim romantik art niyetlerim vardı.
Sanırım Tom'un art niyeti yok.
Tom'un bir art niyeti olduğunu sanmıyorum.
Hiç şüphen olmasın; bu bağışı yapmada hiçbir art niyetim yok.
Yeni bir araba satın alması için babasına baskı yaptığında Catherine'nin bir art niyeti vardı; O, arabayı kendisinin sürebileceğini umuyordu.