Examples of using "Thrace" in a sentence and their turkish translations:
Trakya`nın ve Rumeli`nin bereketli topraklarına göç ettirmeye başladı.
Trakya ve Anadolu'daki ulusal örgütleri birleştirmeye ve ulusun sesini bütün gürlüğüyle dünyaya duyuracak güvenilir bir yer olan Sivas'ta birleşik ve güçlü bir kurul toplamaya karar verilmiştir.