Examples of using "Tenzing" in a sentence and their turkish translations:
Tenzing...
Beni bir yere bırakmadı.
Tenzing, bana evinde kalmayı ve iş vermeyi teklif etmişti.
1953 yılındaki Everest tırmanışına beni de yanında götüreceğini söyledi.
1953 yılında, Sir Edmund Hillary ile Tenzing Norgay Sherpa, Everest'in zirvesine ayak basan ilk insanlar oldular.