Translation of "Teased" in Turkish

He teased her and she teased him back.

O onu kızdırdı ve o onu tekrar kızdırdı.

She teased him.

O ona sataştı.

I teased Tom.

Tom'u kızdırdım.

- We teased him about it.
- We teased her about it.

Bu konuda onunla alay ettik.

They teased each other.

Onlar birbirine takıldı.

They teased the new student.

Onlar yeni öğrenciyle alay ettiler.

All the girls teased me.

Bütün kızlar benimle alay ettiler.

We teased him about it.

Bu konuda onunla alay ettik.

They teased me about it.

Bu konuda benimle alay ettiler.

He teased me about it.

Bu konuda benimle alay etti.

She teased me about it.

Bu konuda benimle alay etti.

Tom teased me about it.

Tom onun hakkında benimle alay etti.

I got teased a lot.

Ben çok alay edildim.

She teased him a little.

O onu biraz kızdırdı.

Tom teased Mary a little.

Tom Mary'yi biraz kızdırdı.

In school, Tom was often teased.

Okulda Tom'la sık sık alay edildi.

Tom was often teased in school.

Tom'a okulda sık sık sataşıldı.

- Tom teased Mary.
- Tom was teasing Mary.

Tom Mary'ye şaka yollu takıldı.

I can't stand to see animals be teased.

Hayvanların kızdırıldığını görmeye dayanamıyorum.

The other girls teased her about her clothes.

Diğer kızlar onunla giysileri hakkında alay etti.

Tom was teased a lot in high school.

Tom ile lisede çok alay edildi.

Mary was teased a lot in middle school.

Mary ile ortaokulda çok alay edildi.

I got teased a lot in high school.

Lisede bana çok sataşılırdı.

It was my fault, Mr. Phillips. I teased her.

Benim hatamdı Bay Phillips. Onunla alay ettim.

The girls teased Tom and they made fun of him.

Kızlar Tom'a sataştı ve onunla alay ettiler.

Sami started fighting with kids that teased him at school.

Sami onu okulda kızdıran çocuklarla kavga etmeye başladı.

The other boys teased him when he got his hair cut.

Saçını kestirdiğinde diğer çocuklar onunla alay ettiler.

Tom was teased because he looked different from the other children.

Diğer çocuklardan farklı göründüğü için Tom'la alay edildi.

The other girls in Mary's class teased her about her clothes.

Mary'nin sınıfındaki diğer kızlar onunla giysileri hakkında alay etti.

Tom was teased at school because he was a slow learner.

Tom yavaş bir öğrenci olduğu için okulda alay edildi.

- I teased Tom.
- I made Tom angry.
- I've made Tom angry.

Tom'u kızdırdım.

Mary came home from school in tears because her friends had teased her.

Mary, arkadaşları onunla alay ettikleri için okuldan eve gözyaşları içinde geldi.